Arama | Sözlükçe | Anasayfa |
A11e:Mcelwain 03
Stomalardaki hikayeJennifer yaprak fosillerinin yüzeyinde bozulmadan kalmış stomaları inceliyor. Peki ama, stoma hücrelerinin iklim değişikliğiyle ne alakası var? Jennifer, İrlanda’da bir lisans öğrencisiyken, yaprak yüzeyinin her santimetre karesindeki stoma sayısının, o bitkinin yaşadığı atmosferin farklı yönlerini ortaya çıkarabileceğini keşfetti. Bundan sonra, araştırmasına bu dalda devam etti. Jennifer’ın dediği gibi; “Bitkiler çevreleriyle mükemmel bir uyum içindedirler. O yüzden, bitki fosillerinden elde edebileceğimiz örneklerde bir çok işaret vardır. Bitkilerin içinde yaşadıkları sıcaklığı, atmosferik çevreyi ve karbondioksit yoğunluğunu bulabiliriz.” Şu şekilde oluyor. Stomalar bitki için bir takası yürütüyor: stomalar bir yandan bitkiye karbondioksitin girişini sağlarken, diğer taraftan bitki için çok değerli olan suyun çıkmasına da izin verirler. Daha az sayıda stomayla yeteri kadar karbondioksit girişini sağlayabilen bir bitki, su içeriğini daha iyi muhafaza edebildiği için diğer bitkilere göre bir üstünlüğe sahip olur. Yerkürenin atmosferindeki karbondioksit düzeyi zamanla değişir. Bu yüzden, atmosferin karbondioksit bakımından zengin olduğu zamanlarda, her bir stoma daha fazla karbondioksit girişini sağlayabileceğinden, bitkiler daha az stomayla hayatlarını sürdürebilirler. Karbondioksit düzeyi yüksek olan dönemlerde, daha az sayıda stoması olan bitkiler üstünlük kazanır ve yaygınlaşırlar. Diğer taraftan, karbondioksit düzeyinin düşük olduğu zamanlarda, bitkiler sağ kalmaya yetecek karbondioksiti toplayabilmek için çok sayıda stomaya gereksinim duyarlar. Düşük karbondioksit düzeyli zamanlarda, daha çok sayıda stoması olan bitkilerin üstünlük kurar ve yaygınlaşır. Jennifer stomaları yerküre tarihinde farklı zamanlardaki karbondioksit düzeylerinin göstergesi olarak kullanıyor. Yaptığı deneyler stomalar ve karbondioksit arasındaki gerçek ilişkiyi anlamasına yardımcı oluyor. Büyüme haznelerini kullanarak, çok uzak bir geçmişte değişik zamanlarda ve yerküre üzerinde farklı yerlerde yaygın olan sıcaklık, ışık ve atmosfer koşullarına benzetimleme yapabiliyor. Böylece, Şikago’da hava sıcaklığı sıfırın altında olduğunda bile, Jennifer’in fideleri kendilerini güneşli Kaliforniya’da ya da Jura devrinin nemli bataklıklarında büyüyor gibi hissedebiliyorlar. Jennifer, günümüzde yaşayan bitkilerin bu ortamlara nasıl cevap verdiklerini inceleyerek, çok uzun zaman önce yok olmuş bitkilerin karakterlerinin bulundukları çevreden nasıl etkilendiklerini anlamaya çalışıyor.
|
|
| | | |
|