Arama | Sözlükçe | Anasayfa |
A9n Simsekhizli Garip Uyarlanımlar
Şimşek Hızlı Isırışlar ve Garip UyarlanımlarEkim 2006 Aslanlar ve büyük beyaz köpekbalıkları, hayvanlar aleminin en büyük çenelerine sahip olmakla övünebilirler belki, ama en hızlı çeneyle övünme hakkı bir başkasına ait: 2006 yılının Ağustos ayında, Sheila Patek, Andy Suarez ve meslektaşlarından oluşan bir grup biyolog, en hızlı çene unvanını Odontomachus bauri isimli ufacık bir kapan çeneli karıncaya verdiler. Nitekim Orta ve Güney Amerika'ya mahsus bu karınca, ağzını saatte 233 kilometre hızla kapatabilmekte! Bu şimşek hızlı ısırış sayesinde ufak karınca, karşısındaki asker termitin (topluluğunu başka karıncalara karşı savunan termit çeşidi) kafasını, daha o savunmaya geçip düşmanını saran ve felce uğratan yapışkan sıvısını püskürtemeden, uçurabilir. Karıncanın şimşek hızlı ısırığı kaçış mekanizması olarak da ikinci bir işlev görür. Kendisinden büyük bir işgalciyle karşılaştığında, karınca düşmanını ısırarak, aynı anda kendini 20-22 santimetre öteye fırlatabilir (buna "zıplamalı savunma" denir), ya da zemini ısırarak, kendini havaya savurur ve bir karınca yiyenin dili gibi tehlikelerden korunabilir (bunun da adı "kaçış atlayışı"dır). Evrim Bunun Neresinde?Kapan çeneli karıncanın rekortmen çenesi kuşkusuz manşetlere girdi, ama bu çenenin gerisinde yatan evrimsel sürecin de en az çenenin kendisi kadar müthiş bir hikayesi var. Karıncanın çenesi bir çeşit tetikleme düzeneği kullanır. Hayvanın başındaki küçük kaslar altçeneleri geriye doğru çeker, mandal benzeri yapı (altçene eklem parçası) sayesinde de çeneler bu konumda takılı kalır. Karınca ısırmaya hazırlandığında ise, başındaki büyük kasları gerer ve bunlar da mandalı açar. Büyük kaslar tam gerildiklerinde çene tetiğe alınmış olur. Tetikteki kas mandalı serbest bıraktığında da çeneler birbirine kenetleniverir. Bu kapan çene düzeneği nasıl evrildi? Düzeneğin unsurları (altçeneler, mandal, tetik kasları vs.) bir anda yoktan varolmadılar. Bilakis, bu parçalar kapan çeneli olmayanları da dahil tüm karıncaların sahip oldukları kimi temel vücut parçalarından evrildiler. Örneğin tüm karıncaların altçeneleri vardır, ama O. bauri`de bu altçeneler daha uzun ve sağlam olacak şekilde evrilmiştir. Tüm karıncalarda altçene eklemi vardır, ama O. bauri`de bu eklemin biçimi bir mandal görevi görecek şekilde evrilmiştir. Tüm karıncalarda altçenelerini kapatacak kaslar mevcuttur, ama O. bauri’nin kasları olağanüstü boyutlara evrilerek o öldürücü ısırığın motoru olmuştur. Evrimsel terminolojide bu tür özelliklere ardıl uyarlanım denir. Ardıl uyarlanımlar, başlangıçta,doğal seçilim tarafından farklı bir işleve yönelik olarak seçilmiş yararlı kalıtsal özelliklerdir. Bu yapılar mevcut işlevlerini sonradan edinir. Kapan çene örneğinde, ilk başta nesneleri hareket ettirmeye ve yiyecekleri parçalamaya yarayan özgün özellikler, daha sonra avlanma ve korunma için uyarlanmışlardır.
İlginçtir ki, O. bauri öldürücü kapan çeneleri olan yegane karınca değil. Birkaç örnek vermek gerekirse, Strumigenys karıncaları, Mystrium karıncaları ve Myrmoteras karıncaları gibi türler de O. bauri`ninkini andıran tetik düzenekleriyle donanmış kapan çeneleriyle tanınırlar.
Peki tüm bu farklı kapan çeneler nasıl evrildiler? Bir hipoteze göre kapan çene düzeneği karıncalar arasında yalnızca bir defa evrilmiştir. Dolayısıyla şu anda kapan çeneli olan tüm karınca türlerine bu özellik ortak atadan miras kalmıştır. Ancak eldeki bulgular aksi yöne işaret ediyor. Araştırmacılar karıncaların DNA dizilimini kullanarak karınca türleri arası akrabalık ilişkilerini gösteren bir soyoluş ağacı inşa ettiklerinde, kapan çeneli karıncaların soyoluş ağacında birbirine yakın tek bir grup oluşturmadıklarını, aksine ağacın farklı dallarına dağılmış olduklarını keşfettiler (aşağıda). Dahası, kapan çene mekanizmasının anatomisi incelendiğinde, farklı türlerin tetikleme düzenekleri arasında ince farklar ortaya çıkmıştır. Her ne kadar tüm karıncalar O. bauri`ninkine benzer bir tetikleme düzeneği kullanıyorlarsa da, düzeneğin unsurları farklı karıncalarda ağzın farklı bölümlerinden oluşmuştur. Örneğin O. bauri`nin tetiği altçene ekleminden oluşmuşken, Strumigenys`in tetiği bu hayvanın labrumundan, yani "üst dudağından" meydana gelmiştir. Eldeki bulgular, kapan çeneleri karıncaların evrimsel tarihte bir değil en az dört ayrı kez, birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktığına kuvvetle işaret etmektedir! Yakınsayan evrim süreçleri sonucu bağımsız ortaya çıkan ve kapan çeneler gibi birbirine benzeyen özelliklere görevdeş denir. Yakınsayan evrimin bu gibi örnekleri bizi hayrete düşürebilir, ama yaşam tarihinde böyle örnekler aramaya başladığınızda, çok da ender olmadıklarını farkedersiniz. Canlılar aleminde birçok görevdeşlik örneğine rastlarız. Köpekbalıklarının ve yunusların torpidoyu andıran vücut şekillerinden tutun, pandaların ve primatların başparmaklarına ve burada işlediğimiz örnekteki piknik zararlılarının kudretli çenelerine kadar çok çeşitli örnekler bulabiliriz. Daha fazlasını okuyunBu yazının çıkış noktası olan makaleler:
Haberler ve dergilerden makaleler :
Ek tartışma soruları
İlişkili dersler ve kaynaklar
Kaynakça
Kısa filmler Sheila Patek ve iş arkadaşlarına aittir; Odontomachus bauri ve Pogonomyrmex subdentatus fotografları Alex Wild tarafından; tüm diğer karınca fotoğrafları April Nobile tarafından çekilmiş (Kaliforniya Bilimler Akademisi) ve antweb.org'den alınmıştır. |
|
| | | |
|