Evrimi Anlamak kapsamlı ve anlaşılır evrim rehberiniz!

Evrim 101Y:Evrimsel eğilimler nereden kaynaklanır 2

Git ve: kullan, ara


Evrim 101 İçindekiler << önceki

Evrimsel eğilimler nereden kaynaklanır (2/2)

Geri dönülmezlik

Bazı evrimsel değişimlerde karakter değişimi yalnız bir yöne doğrudur ve geri dönüşsüzdür. Örneğin ataları suda yaşayan bir canlı karada yaşama geçtikten ve havadaki oksijeni solumak yönünde evrildikten sonra, yeniden sudaki oksijeni kullanacak şekilde geri evrilmesi çok zor olur. Örneğin karada yaşayan omurgalıların, böceklerin ve örümceklerin ataları, birbirlerinden bağımsız şekilde havaki oksijeni kullanabilecek şekilde evrilmişlerdir. Ancak ters yönde bir evrim, yani yeniden sudaki oksijeni kullanmalarını sağlayan bir gelişme, hiçbir zaman gözlenmemiştir. Her ne kadar bu canlı grupları arasından sucul yaşama geri dönenler olmuşsa da, bunların hepsi sudaki oksijeni değil havadaki oksijeni kullanmaktadır. Bu tek yönlü evrimsel çark, havadaki oksijeni kullanmaya yönelik bir eğilim yaratmıştır; bir kere o tarafa geçerseniz bir daha kolay kolay geri dönemezsiniz.

Evrim101YSEgilim1.gif
Doğal seçilim

Bazı karakterler doğal seçilimin etkisiyle evrimsel değişimlerini tek doğrultuda sürdürürler. Ammonitleri ele alalım. Nesli tükenmiş bir yumuşakça türü olan amonitlerin, koç boynuzuna benzer, içi çok bölmeli ve karmaşık yapılı kabukları vardı (günümüzde yaşayan akrabaları notilusa benzerlerdi). Fosil kayıtlarında kabuk mimarisinin zaman içinde daha da karmaşık bir yapı aldığı görülür. Her ne kadar aksi yönde değişim mümkün olsa da, değişim, kabukların daha dayanıklı olmasını sağlayan karmaşık kabuk yapısı yönünde, sürekli bir eğilim göstermiştir.

Evrim101YSEgilim2.gif
Evrim101YSEgilim3.gif
Evrim101YSEgilim4.gif
Türlerin seçilimi

Eğer bir karakter, bir soyun daha sık çeşitlenmesine sebep oluyor ya da yokoluş hızını düşürüyorsa, soylarda o karaktere sahip olmaya yönelik bir eğilim ortaya çıkar. Örneğin bazı deniz salyangozları bu türden bir evrimsel eğilim gösterirler: Eski zamanlardan günümüze yaklaştıkça, daha çok türün “doğrudan gelişim” gösterdiğini, yani gelişim sırasında larvanın suda serbestçe yüzdüğü aşamanın atlandığını görürüz. Bunun sebebi ne olabilir? Bir soy “doğrudan gelişim”e sahip olduğu zaman soyun larvaları uzağa dağılamazlar, birbirlerine yakın durur ve diğer popülasyonlardan yalıtılmış olurlar. Dolayısıyla, doğrudan gelişim gösteren bireyler şans eseri yeni bir ortama savrulurlarsa, büyük olasılıkla geldikleri popülasyondaki bireylerle artık çiftleşemezler. Yani, doğrudan gelişim özelliğine sahip olmak o soyun birbirinden yalıtılmış altgruplara bölünmesine sebep olabilir. Bu altgruplar da üreme yalıtımı gösterebilir –yani birbirleri ile çiftleşmemeye başlayabilirler. Sonuç olarak, eğer doğrudan gelişim ile türleşme hızının artışı arasında bir bağ var ise, zaman içinde doğrudan gelişim gösteren daha çok soy görmeyi bekleriz – ki bu da bir eğilimdir!

Kabul görmemiş açıklamalar

Evrimsel eğilimleri açıklamak için ortaya atılan pek çok açıklama, bu süreçlerin gerçekleştiğine dair yeterli kanıt bulunamaması nedeniyle bilim insanları tarafından kabul görmemiştir:

  • Karmaşıklığa doğru içsel itki: Şu ana kadar elde ettiğimiz tüm bulgular, evrimin, canlının çevresiyle etkileşiminden doğduğu ve herhangi bir “güç” tarafından yönlendirilmediği düşüncesi ile tutarlıdır. Şimdiye dek elimize, evrimsel değişime yön veren bir “içsel güç” olduğuna dair herhangi bir hipotezi destekleyecek kanıt geçmemiştir.
  • Yönlendirilmiş mutasyon: Mutasyonlar bir amaç doğrultusunda meydana gelmezler veya belirli bir bölgeyi hedef almazlar. Mutasyonlar rasgele olduklarından, herhangi bir eğilimi açıklamalarını bekleyemeyiz.


Önceki
Evrimsel eğilimler nereden kaynaklanır (1/2)


Daha fazlasını keşfet!
Mutasyonların rastlantısal doğası hakkında daha fazla bilgi edinin.
Kapat
Gezintinin sonu
Kapatmak için tıklayınız

yazdırılabilir görünüm