Evrimi Anlamak kapsamlı ve anlaşılır evrim rehberiniz!

A11g:Jablonski 03

Git ve: kullan, ara
Evrim 101 İçindekiler << önceki | sonraki >>

İstatistikten medet ummak

Bir müzedeki yumuşakça fosil koleksiyonu

David Jablonski zamanını Alabama ve Georgia’daki bataklıklarda fosilleşmiş deniz kabuklularına bakarak geçirmiş; bu günlerde ise çalışmalarının büyük bir kısmını kağıt üzerinde, bilgisayar başında ya da müzelerde yapıyor. Bir tarihçi gibi davranarak, 250 yıl öncesinin bilimsel yayınlarını inceliyor, farklı yumuşakça soylarında her türlü değişikliği kaydedip, bunların ne zaman ve nereden köken aldığını, yaşadığını ve yok olduğunu anlamaya çalışıyor. Benzer şekilde, çevrimiçi bilimsel yayınlar ve veritabanları üzerinde çalışarak aynı bilgiyi bulup çıkarıyor ve dünyadaki müzeleri dolaşarak, onların yumuşakça örneklerini kendi veritabanına ekliyor. Jablonski bu işi “bütün isimlerin ve yerlerin doğru oyuklara oturtulduğundan emin olunması gereken devasa bir yapboz oyunu” olarak tanımlıyor ve ekliyor: “Bu iş, adamı ya çıldırtır ya da kendinizi işe öyle kaptırırsınız ki keyiften dört köşe olursunuz.” Söylemeye gerek yok ama David Jablonski’ye bunlardan ikincisi olmuş.

Jablonski iş başında

Yumuşakçaların fosil veritabanı üzerinde çalışmak, toprağın altından bir Oviraptor’u bulup çıkarmanın yanında sönük kalıyormuş gibi görünse de keşfin vereceği haz bu işi heyecanlı hale getiriyor. “Sürprizlerle dolu bir iş. Öyle ki hergün işe gelmemi sağlayan şey sürekli karşılaştığım bu sürprizler. Keşifler sürekli olarak yeni soruların sorulmasını sağlıyor. Böylece bu işte çalıştıkça adrenalin salgılamaya devam ediyorsunuz.” diyor Jablonski. David Jablonski yumuşakça veritabanını kullanarak yaşamın tarihi ile ilgili sorulara cevap arıyor. Soyların temel özellikleri hangi ortamlarda evrildi? Jablonski yürüttüğü birkaç hesaplama ve istatistik ile bu soruyu inceledi ve şaşırtıcı bir sonuçla karşılatı. Süngerlerden deniz kestanelerine kadar, son 250 milyon yıl boyunca, çoğu denizel omurgasız için bu sorunun cevabı “sığ sular”; her ne kadar bugün bu canlılar derin denizlerde yaşasalar da... Peki yeni soylar Dünya’nın neresinde ortaya çıktı? Şaşırtıcı bir şekilde, Jablonski’nin rakamları yeni soyların tropik iklimlerde ortaya çıktığını ve daha sonra daha sert koşulların hüküm sürdüğü daha soğuk iklimlere göç ettiklerini düşündürüyor. Peki ya kitlesel yok oluşlar? Bu felaketten sonra kimin öleceğini ve kimin hayatta kalacağını belirleyen bir örüntü var mı? Bu soru, araştırıcıları şimdiye kadar en çok uğraştırmış sorulardan biri.



Önceki
Stegosaurus’tan salyangoza


Sonraki
Kendini doğal bir deneyin içinde bulmak

Fotoğraflar Susan Kidwell’den alınmıştır.

yazdırılabilir görünüm